Bizimle iletişime geçin
BOSS LIFE

Ekonomi

Albayrak Beton Başkanı Erdal Albayrak: “Güvenli Binalar İçin Beton Mikserlerine Trafikte Geçiş Üstünlüğü Tanınmalı”

Yayınlanan

üzerinde

İSTANBUL – Konutlarda deprem güvenliğini doğrudan etkileyen unsurların başında hazır betonun döküldüğü sürenin geldiğini belirten Albayrak Beton Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Albayrak, önemli bir çağrıda bulundu. Albayrak, “Hazır betonun maksimum iki saat içerisinde dökülmesi gerekiyor. Aksi halde artık o beton özelliğini kaybeder. Bu durumda İstanbul trafiğini düşündüğümüzde beton mikserlerinin ‘trafikte geçiş üstünlüğü olan araçlar’ kategorisine alınması gerek.” dedi.

Beton Kalitesinin İnşaat Güvenliğindeki Rolü

Albayrak Beton Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Albayrak, yaptığı açıklamada, deprem güvenliği ve inşaat dayanıklılığı denildiğinde ilk akla gelen malzemelerden biri olan betonun hayati önemine dikkat çekti. Konutlarda can güvenliğini doğrudan etkileyen unsurların başında hazır betonun kalitesinin yanı sıra döküldüğü süre, betonun yerleştirilmesi ve bakımı olduğunu vurguladı.

Hazır betonun döküldükten sonraki dayanımının zamana bağlı olarak değiştiğinin altını çizen Albayrak, beton mikserlerinin iki saat içinde hazır betonu döküleceği noktaya ulaştırmasının hayati önem taşıdığını belirtti. Bu kritik süre zarfında betonun vasfını kaybetmemesi için trafik sorununun çözülmesi gerektiğini dile getiren Albayrak, “O nedenle İstanbul trafiğinde beton mikserlerine anlayış gösterilmesi gerekiyor. Hatta beton mikserlerine trafikte geçiş üstünlüğü tanınması gerekiyor. Çünkü beton kalitesi insan hayatına direkt etki ediyor” ifadelerini kullandı.

Beton Tesislerinin Stratejik Konumu ve Üretim Hassasiyeti

Erdal Albayrak, beton tesisinin, beton dökülecek olan alana ne kadar uzaklıkta olduğunun da çok büyük önem taşıdığını kaydetti. Tozlu, topraklı ve araç trafiğinin yoğun olduğu bir iş olduğu için her yerde kuruluma izin verilmediğini belirten Albayrak, benzin istasyonlarının nasıl özel bir yeri varsa, hazır beton tesislerinin de stratejik noktalarda izinleri olması gerektiğini söyledi.

Betonun demirle, statikle ve işçilikle birleştiğinde betonarme yapının meydana geldiğini hatırlatan Albayrak, ancak kütlesel olarak en büyük hacme sahip olduğu için depremde en önemli parametrenin beton olarak görüldüğünü vurguladı. Albayrak, güvenli bir yapının oluşması için tüm bu parametrelerin en iyi şekilde bir araya gelmesi gerektiğini ifade ederek şunları ekledi:

“Biz döktüğümüz her betona insan hayatına yapılmış bir yatırım veya insan hayatını güvenceye almak üzere üretilmiş bir ürün şeklinde bakıyoruz. İlaç hassasiyetiyle bir üretim gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Standartları maksimum seviyede tutuyor, bir üst standardı zorlayarak üretimlerimizi yapıyoruz. Elimizden geldiği kadar bizden sonraki paydaşların olası hatalarını da tolere edebilecek şekilde üretim yapmaya çalışıyoruz. Taşıma aşaması da bir kalite süreci yönetmeyi gerektiriyor. Araç sayınızla, seçtiğiniz güzergahlarla zamanı doğru kullanmanız gerekiyor, ki ürettiğiniz ürünün kalitesi siz onu taşırken bozulmasın.”

Albayrak, yasal olarak betonun kalıba yerleştirilmeden önce beton pompalarının hortumunun ucunda kalite yolculuklarının sona erdiğini, ancak betonun kalite yolculuğunun devam ettiğini belirtti. Bu yolculukta kalıba yerleştirenler, kalıbı hazırlayanlar ve betonun kürleme işlemini yapan paydaşların doğru işlem yapması halinde bütünüyle mamülün kaliteli hale geldiğini ifade etti.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Bir Cevap Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ekonomi

Neşecan Çekici: “Gayrimenkul Sektöründe Yeni Bir Sayfa Açıldı” Yatırım Teşvikleri ve Ar-Ge Desteklerine İlişkin Yeni Düzenlemeler Yolda

Yayınlanan

üzerinde

ANKARA – Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER) tarafından “Gayrimenkulün Yeni Finansal Gerçekliği” temasıyla düzenlenen 2. Ankara Gayrimenkul Zirvesi, sektördeki değişen dengeleri ve yeni finansman modellerini masaya yatırdı. Zirvede konuşan GYODER Başkanı Neşecan Çekici, gayrimenkul sektöründe yeni bir sayfanın açıldığını belirterek, “Bugün gayrimenkul üretmek kadar; o gayrimenkulü nasıl fonladığınız, yatırımı nasıl çeşitlendirdiğiniz, portföyü nasıl halka açtığınız konuşulmak zorunda” ifadelerini kullandı.

Değişen Ekonomik Dengeler ve Sektörün Yeni Rotası

Zirvenin açılış konuşmasını yapan Neşecan Çekici, küresel ekonomide dengelerin değiştiğini, faizlerin yükseldiğini ve likiditenin azaldığını vurgulayarak, bu durumun yatırımcı davranışlarını da etkilediğini bildirdi. Çekici, gayrimenkulün artık sadece “taş, toprak, beton” ile değil; “kaynakla, sermayeyle, güvenle ve zekayla” inşa edildiğinin altını çizdi. Bu yıl ikincisi düzenlenen zirvenin içeriğinin, ekonomi politikalarının merkezine oturacak şekilde kurgulandığını aktardı.

SPK Başkanı Gönül’den Gayrimenkul Yatırım Fonları Vurgusu

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı İbrahim Ömer Gönül de konuşmasında, gayrimenkul sektöründeki finansman yapısının evrilmek zorunda olduğunu ve finansman çeşitlendirmenin sürdürülebilir büyüme için bir zorunluluk haline geldiğini belirtti. Özellikle Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları’nın (GYO) yatırımcılara düzenli gelir ve değer artışı potansiyeli sunarak cazibesini artırdığını ifade eden Gönül, Borsa İstanbul’da işlem gören 49 GYO’nun aktif büyüklüğünün 2025 yılının ilk çeyreğinde 1.3 trilyon liraya, piyasa değerinin ise 545 milyar liraya ulaştığını kaydetti.

Mevzuata son kazandırılan Proje Gayrimenkul Yatırım Fonlarının (PGYF) sayısının 47’ye, büyüklüğünün ise 35 milyar liraya ulaştığı bilgisini veren Gönül, “Tüm GYF’lerin ise 265 adet ile 160 Milyar TL’nin üzerinde bir büyüklüğe ulaştığını görüyoruz. Büyük ölçekli kentsel dönüşüm ve güvenli konut projelerinin finansmanı konusunda gayrimenkul sertifikasını önemsiyoruz” dedi. Gönül, hem yatırımcıların haklarını koruyacak hem de sektörün ihtiyaçlarına cevap verecek yeni finansal enstrümanların hayata geçirilmesi çalışmalarını hızlandırdıklarını vurguladı.

Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Çelik: Atıl Araziler Konuta Tahsis Ediliyor

Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Osman Çelik, yaşanan depremlerin ardından sosyal konutun öneminin arttığını belirterek, konut arzını artırmaya yönelik politikalara ağırlık verdiklerini söyledi. TOKİ’nin son 20 yılda 1.5 milyon depreme dayanıklı sosyal konut inşa ettiğini dile getiren Çelik, 2028 sonuna kadar 500 bin yeni sosyal konut, 1 milyon konut arsası ve 50 bin işyeri hedefiyle çalışmaların sürdüğünü aktardı.

Zirvenin Oturumları ve Katılımcılar

Zirvenin keynote konuşmacısı Topkapı Üniversitesi Rektörü, ekonomist Prof. Dr. Emre Alkin oldu. Zirvenin teması olan “Gayrimenkulün Yeni Finansal Gerçekliği” başlığı altında, gazeteci ve yazar Okan Müderrisoğlu moderatörlüğünde bir özel söyleşi gerçekleştirildi ve GYODER Başkanı Neşecan Çekici konuşmacı olarak yer aldı.

“Yeni Vergi ve Temettü Rejiminin GYO ve GYF Ekosistemine Etkileri ve Halka Arz Süreçleri” başlıklı panele Nurol Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ersun Bayraktaroğlu moderatörlük yaparken, Emlak Konut GYO Genel Müdür Yardımcısı Ercan Alioğlu, GYODER Başkan Yardımcısı Burak Kutluğ, Özmen & Yalçın Avukatlık Kurucu Ortağı Murat Ayyıldız ve Sermaye Piyasası Kurulu Daire Başkan Yardımcısı Selin Silahyürekli konuşmacı olarak katıldı.

Ekonomi Gazetecileri Derneği Başkanı Hasan Arslan’ın moderatörlüğünde gerçekleşen “Gayrimenkulde Yeni Yatırım Aracı: Sertifikalar ve Erişilebilirlik” söyleşisinde Sermaye Piyasası Kurulu Başkan Yardımcısı Uğur Yaylaönü konuşmacı olarak yer aldı.

Öğleden sonraki oturumlar, GYODER GYO Komitesi Başkanı Dr. Berra Doğaner moderatörlüğünde düzenlenen “Proje Gayrimenkul Yatırım Fonlarında Gelişim Alanları: Mevzuat, Süreçler ve Talep Odaklı Bakış” başlıklı panelle devam etti. Panele Albaraka Portföy Genel Müdürü Emin Özer, Neo Portföy Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Yener Yıldırım ve Sermaye Piyasası Kurulu Başkan Yardımcısı Aytaç Dikmen katıldı.

Zirvenin son paneli ise “Proje Gayrimenkul Yatırım Fonları Kısıtlar ve Çözüm Önerileri: Vergi, Değerleme, Sigorta” oldu. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Vahap Munyar moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde PwC Türkiye Kıdemli Vergi Müdürü Birim Saran, Lâl Değerleme Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Öz, Türkiye Sigorta Birliği Başkan Yardımcısı Ahmet Yaşar ve GYODER GYF Komitesi Başkanı ve İcra Kurulu Üyesi Berna Sema Yiğit Sevindi konuşmacı olarak yer aldı.

Okumaya Devam Et

Ekonomi

Yatırım Teşviklerine Sınırlama, Ar-Ge Desteklerine Yeni Düzenleme Geliyor

Yayınlanan

üzerinde

AK Parti tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı’na sunulan 21 maddelik torba yasa teklifi, yatırım teşvikleri, Ar-Ge destekleri ve çeşitli mali düzenlemelerde önemli değişiklikler öngörüyor. Kanun teklifi, Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair maddeleri içeriyor.

Yatırım Teşviklerinde 10 Yıl Sınırı ve İndirim Oranı

Teklifle birlikte Kurumlar Vergisi Kanunu’nda yapılan değişiklikle, yatırım teşvik belgelerinde indirim hakkının kullanılabileceği süreye sınırlama getiriliyor. Buna göre, indirim hakkı ilk hesap döneminden itibaren en fazla 10 hesap dönemi boyunca uygulanabilecek. Tüm yatırımlar için kurumlar vergisi indirim oranı ise yüzde 60 olarak belirleniyor. Ayrıca, kazanç bulunmasına rağmen yararlanılamayan yatırıma katkı tutarlarının müteakip dönemlerde dikkate alınamayacağı da kanun hükmüne ekleniyor.

Yatırım teşvik belgesi kapsamında hesaplanacak yatırıma katkı tutarının yüzde 50’sini ve hak edilen yatırıma katkı tutarını geçmemek üzere; indirim hakkının kullanılabileceği ilk hesap dönemi dahil dördüncü hesap döneminin sonuna kadar kurumun diğer faaliyetlerinden elde edilen kazançlarına indirimli kurumlar vergisi oranı uygulatmak suretiyle yatırıma katkı tutarını kısmen kullandırmaya ve bu oranı sıfıra kadar indirmeye Cumhurbaşkanı yetkili kılınıyor.

Ar-Ge ve Teknoloji Desteklerinde Sınırlamalar

5746 sayılı Araştırma Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun’da yapılan değişiklikle, Ar-Ge, tasarım ve destek personelinin gelir vergisi stopajı teşviki ve damga vergisi istisnasına da üst sınır getiriliyor. Bu teşvikler, aylık brüt asgari ücretin 24 katı ile sınırlandırılıyor. Belirlenen bu tutarın üzerindeki ücretler teşvik kapsamı dışında bırakılarak, kalan tutar üzerinden belirlenen oranlarda vergi terkin edilmesi sağlanacak.

Teknoloji geliştirme bölgeleri, Ar-Ge merkezleri ve araştırma altyapılarında görev yapan personelin ücretlerine sağlanan vergi istisna ve teşvikleri ise brüt asgari ücretin 40 katı ile sınırlandırılacak.

Serbest Bölgelerde Kazanç İstisnası Genişletiliyor

3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu’nda yapılan değişiklikle, serbest bölgelerde üretim faaliyeti gösteren mükelleflerin, kendi serbest bölgeleri içine veya diğer serbest bölgelere yaptıkları ürün satışlarından elde ettikleri kazançlar da gelir ve kurumlar vergisinden istisna ediliyor.

Kıymetli Madenler ve Diğer Düzenlemeler

Teklifte, kıymetli madenlerin rafinajı ile ilgili işlemler de 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun’un 1. maddesine eklenerek Cumhurbaşkanına verilen yetkiler yeniden düzenleniyor. İzinsiz olarak yurttan çıkarılması veya yurda sokulması mahiyetindeki eşya ve kıymetler, Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu hükümlerine göre suç veya kabahat oluşturmadığı takdirde, rayiç bedelin yarısından iki katına kadar idari para cezasıyla cezalandırılabilecek. Faaliyet izni veya yetki belgesi alınması zorunlu konularda yetkisiz faaliyette bulunanlara 50 bin liradan 250 bin liraya kadar idari para cezası verilecek ve faaliyet bir ay süreyle durdurulacak.

ÖTV ve Diğer Vergi Düzenlemeleri

  • Gelir İdaresi Başkanlığı taşra teşkilatı personelinin fazla çalışma ücreti gösterge rakamı 160’tan 300’e, bu ödemeden yararlanabilecek personel oranı ise yüzde 20’den yüzde 40’a çıkarılıyor.
  • Katma Değer Vergisi Kanununa eklenen düzenlemeyle, mazbut vakıfların mülkiyetindeki taşınmazların satışları KDV’den istisna ediliyor.
  • ÖTV Kanunu’nda yapılan değişiklikle, Cumhurbaşkanına taşıtların teknik özelliklerine göre farklı ÖTV oranları belirleme yetkisi genişletiliyor.
  • Ulusal güvenlik kuruluşlarının milli savunma ve iç güvenlik maksadıyla alacağı yüzde 40 yerli katkı oranına sahip taşıtlar ile yerli üretimi bulunmayan arazi taşıtları ve motosikletlerin ilk iktisabında ÖTV istisnası getiriliyor.
  • Akaryakıtla çalışan binek otomobillerde uygulanan ÖTV matrahları, piyasa koşullarına ve güncel ÖTV oranlarına uygun şekilde yeniden belirleniyor.
  • Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Kanununa eklenen hükümle, dağıtıcıların başka bir dağıtıcıdan toptan LPG satın alabilmesi ancak bu LPG’yi başka bir dağıtıcıya satamaması düzenleniyor.
  • Akaryakıt, LPG ve türevlerinin ithalinde hesaplanıp teminata bağlanan ÖTV’nin, vergi güvenliği amacıyla KDV matrahına dahil edilmesine ilişkin KDV Kanunu’nda da düzenleme yapılıyor.
Okumaya Devam Et

Trending

© Tüm Hakları Saklıdır 2025.