Business&Luxury Magazine

Range Rover Fifty Edition

Land Rover firmasının Range Rover modelinin 50. yılına özel olarak ürettiği Range Rover Fifty Edition, ülkemize geldi. Otomobilin yalnızca 10 stoğu bulunuyor. Yani bu da otomobili oldukça değerli kılıyor.

Range Rover’ın ilk lanse edildiği seneye ithafen 50. yılına özel olarak tüm dünyada sadece 1970 adet üretilecek olan Range Rover Fifty Edition, birinci sınıf yolculuk deneyimi sunan donanımlarıyla dikkat çekiyor. İç mekanda konforu artıran 24 Yönlü Isıtmalı-Soğutmalı, ‘Hot Stone’ Masaj Özellikli ön ve Executive Class Comfort arka koltukların yanında, 1700W Meridian™ Signature Ses Sistemi de standart olarak sunuluyor. Pixel-Laser LED farlarla birlikte, Yüksek Hız Acil Durum Frenleme, Kör Nokta Asistanı, Direksiyon Destekli Adaptif Cruise Control ve Şerit Takip Asistanı Range Rover Fifty Edition’ın güvenlikten ödün vermediğinin altını çiziyor.

1970’den 2020’ye Range Rover’ın Zaman Yolculuğu

Bugün ilk Range Rover’ın tanıtımından bu yana 50 yıl geçti, ama hikaye çok daha eskilere dayanıyor. 1960’ların ortalarında büyüyen 4×4 pazarında bir devrim yapmak amacıyla Rover otomobil şirketinin yeni araçlar baş mühendisi Charles Spencer “Spen” King, Rover sedan otomobilin konforunu ve yol kabiliyetini Land Rover’ın off-road becerisiyle bir araya getirecek bir plan yaptı. İlk 100 inç station wagon prototipinin geliştirme çalışmaları 1960’ların sonunda başladı, ilk model 1970’de dünya basınına tanıtıldı. Sunduğu sürüş konforu, off-road kabiliyeti ve römork çekme gücünün birleşimiyle model hızla popüler oldu. Orijinal model, 1971’de Paris’teki dünyaca ünlü Louvre Müzesi’nde sergilenen ilk araç olduğunda “endüstriyel tasarımın örnek çalışması” olarak tanımlandı.

Birinci nesil Range Rover (1970-1996) 1970’te satışa sunulduğunda iki kapılıydı. Model, 26 yıllık ömründe 1981’de dört kapılı versiyonun ve 1982’de otomatik şanzımanın sunulmasıyla gelişimini sürdürdü. İlk dizel Range Rover 1986 yılında yollara çıktı.

İkinci nesil Range Rover, P38A olarak 1994’te sunuldu ve bugüne kadar gelen alışılmış silueti, yüzer tavanı, istiridye kabuğu tipindeki kaputu, pratiklik sağlayan parçalı bagaj kapağı ve kesintisiz bel çizgisi sayesinde hızla benimsendi. Araç aynı zamanda otoyol ve off-road kapasitesinden ödün vermeksizin çok daha lüks bir iç tasarım da sunuyordu. Yüksekliği ayarlanabilen gelişmiş süspansiyon sisteminin yanı sıra 2,5lt dizel ile 3,9lt ve 4,6lt V8 benzinli motorlara sahip model, her zamankinden çok daha üstün bir performans sundu.

0 Yorum

Cevapla