Imtıaz Holding Yönetim Kurulu Başkanı "Omar İmtiaz"

Omar İmtiaz

Imtıaz Holding Yönetim Kurulu Başkanı 

Türkiye’nin tanınmış şirket sahipleri ile gerçekleştirdiğimiz özel röportajlarımızla, markalarını yakından inceliyoruz. BossLife’ın 2020 son sayısına Imtıaz Holding Yönetim Kurulu Başkanı Omar Imtiaz Türkiye’ye yapmış olduğu yatırımları ve başarı hikayesini anlattı.

 

• Size aşina olmayanlar için geçmişinizden ve iş deneyiminizden bahsedebilir misiniz?

İngiltere'nin Manchester şehrinde doğdum ve büyüdüm. Ailem aslen Pakistanlı. Babam 1960'larda Birleşik Krallık'a taşındı ve tekstil sektöründe kendi şirketini kurdu. Çocukluğumdan beri onun çalışmalarını gözlemlerdim. Babam, her zaman nihai rol modelim olmuştur.

Birkaç başarısız denemeden sonra, 2001 yılında emlak kariyerime başladım ve BAE gayrimenkullerini İngiltere'den yabancı yatırımcılara satış yapan dünyadaki ilk birkaç şirket arasında yer aldım. Bir komisyoncu olarak çıktığım mütevazı yolculuğuma, iş geliştirici ve daha sonra yatırım yöneticisi olarak devam ettim.

Şimdi, yaklaşık 20 yıllık yatırım yönetimi ve stratejik operasyonlarındaki deneyimimle; bağımsız haneler, özel aileler ve hükümetle ilgili olanlar da dahil olmak üzere, gayrimenkul ve alternatif yatırımına tüm yönleriyle hakimim.

F1, golf, sanat, şiir, moda ve yelkencilikle yakından ilgileniyorum. Harvard Business School Boston'dan stratejik danışmanlık ve liderlik programına, The University of Oxford - Said Business School'dan sermaye ve gayrimenkul programına katıldım. Akıcı bir şekilde İngilizce, Urduca, Pencapça, Arapça konuşuyorum ve şimdi Türkçe öğreniyorum.

• Dubai'deki bir emlak acentesinden bugün ki uluslararası tanınırlığa nasıl eriştiniz?

"Odaklanma, inanç, şeffaflık ve ilişkiler."

Dubai'deki emlak patlamasının zirveye çıktığı dönem, konumumu tersine çevirmeye ve Londra'nın en önemli merkez pazarına girmeye karar verdim. Eski ticari şehir evlerini satın almaya ve bunları tekrar yüksek kaliteli konutlara dönüştürmeye başladım. Mülkü satın almadan önce de durumu güvence altına almak için, yıllar boyunca Orta Doğu ve ötesinde oluşturduğum kredibilite ve ilişkilerden yararlandım.

2007 yılında, ilişkilerimi ve deneyimlerimi kullanarak endüstri bilgisi istisnai olan bir ekibi bir araya getirdim.Bu sayede özel sermaye, gayrimenkul ve yatırım yönetimi alanlarında da işimizi geliştirmeye başladım. Son 13 yılın performansı olarak, dünya genelinde 6 milyar USD'den fazla alternatif yatırım işlemi başlattım, tavsiye ettim veya yönettim.

Son yılların en önemli olaylarından biri, en iyi 5 premier lig kulüplerinden biri olan 1. Lig Fransız Futbol Kulübü olan OGC Nice'i ortaklarımla satın alma ve geliştirilmesi konusunda danışmanlık yapmak olmuştur. Kulübü 2019'da sattık ve ardından İstanbul'a taşınmaya ve İmtiaz Holding'e “amaca yönelik” bir butik yatırım şirketine odaklanmaya karar verdim.

• İmtiaz Holding ne yapıyor?

Alternatif yatırım sektörüne odaklanıyoruz. Sektör uzmanlığımızın stratejik ve coğrafi uzmanlığımızla birleştiğinde, performansının artıracağına inandığımız proje ve şirketlere yatırımlar yapıyoruz. Yatırım butiği, hem özel hem de seçilmiş aileler, özel müşteriler ve bağımsız bağlı kuruluşlar adına ısmarlama küresel portföylerle ilgileniyoruz. Yönetimimiz altındaki önemli miktarda müşteri varlığıyla, geleneksel özel bankalara ve varlık yönetimi şirketlerine bir alternatifiz. Sadece sonucunun iyi olduğu değil aynı zamanda dünya için de iyi olan projelere odaklanmaya çalışıyoruz.

• Neden işinizi Türkiye’ye taşımaya ve büyütmeye karar verdiniz? Ülkemiz ve ekonomisi hakkında görüşleriniz nelerdir?

Muhteşem İstanbul şehrini seçmemdeki temel faktör, uluslararası iş ilişkilerimin “Kesintisiz küresel bağlantıyla” yönetmek için stratejik olarak en iyi yer olduğuydu. Çok sayıda uluslararası şehirde yaşadım ancak bu özel şehrin ruhu ve büyüsünden yoksundular.

Ülkenin nasıl performans gösterdiğini ve son 15 yılda nasıl kayda değer bir büyüme kaydettiğini inceledim. Önümüzdeki yıllarda ekonomiyi nasıl daha da büyütmeyi ve şekillendirmeyi planladıklarına dair hükümet politikalarını inceledim, bu liderimiz Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyonunu gösteriyor.

Bu kadar kısa sürede yaşanan önemli gelişmeler Türkiye’yi dünya ekonomik ölçeğinde istisnai bir yükselen ekonomi olarak tescil ettirdi. Son on yılda 180 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırımla beslenen kurumsallaşmış bir ekonomi oluşmuştur. Dünyanın en büyük 20 ekonomisi arasında Türkiye, yıllık 6,7’lik fiili GSYİH büyümesiyle güçlü bir ekonomik büyümeye sahiptir. GSYİH, 2002’de 236 milyar ABD dolarından 2020’de 649 milyar ABD dolarına ulaştı. Bu olağanüstü başarı, fark edilmeli ve unutulmamalıdır.

Yaklaşık 1,3 milyar tüketici, İstanbul’dan 4 saatlik uçuş süresi içinde. 400’den fazla uluslararası varış noktasına uçuşlar. Nüfus artışı Şangay, Sao Paulo, Shenzen ve Moskova’yı geride bırakıyor. Türkiye, olumlu bir demografik yapı, büyümesinin temel itici gücü olan genç ve dinamik bir nüfus, reformlarla desteklenen girişimci bir iş ekosistemi ve karlı ihracat fırsatlarına sahip stratejik bir konumu dahil olmak üzere uluslararası yatırımcılar için birçok başka avantaja sahiptir. Bu avantajlar benim gibi yatırımcılar için bolca fırsat sağlıyor. Benim için mükemmel bir zaman ve mekan olduğunu hissettim.

• Pandemi gayrimenkul sektöründe önemli bir değişikliği tetikledi mi? Geri dönecek mi?

Her sektörde olduğu gibi kısa vadede salgın, emlak sektörünün yavaşlamasına, yatırımcıların portföylerine ve yeni anlaşmalara karşı anlaşılır bir şekilde ihtiyatlı davranmalarına neden oldu. Bununla birlikte, birçok olumlu değişiklik de aldık. Tarihsel olarak, ticari emlak endüstrisi yeni çözümlere uyum sağlamakta yavaşladı. COVID-19 PropTech’in emlak endüstrisinde benimsenmesini hızlandırdı. Ekibime değişimin kaçınılmaz olduğunu ve bunu kavramaya istekli olanlar için bir fırsat olduğunu söyledim.

Mülk yönetimi işimizde (August Property), kiracıları veya müşterileri güvende hissettirmeyi içeren karar alma süreçlerini öncelik haline getirdik ve çoğu durumda yeniliği istemeyen iç engelleri kaldırdık.

Yeni yatırımcılara ve para piyasalarına göre, bir anlaşmanın mevcut ortamda gerçekten “birikmesi” ve ayrıca önümüzdeki 12 ila 18 aylık dönemde hayatta kalmak için yeterli esneklik göstermesi gerektiğinden gerçek çekişi görmenin altı ila dokuz ay sürebileceğini düşünüyorum. Önümüzde hala birçok bilinmeyen var.

Pandemi, dünyadaki önemli gayrimenkul gelişmelerini durdurdu, ancak sektörün temelleri güçlü olmaya devam ediyor. Küresel ticari gayrimenkul ticaret hacimleri geçen yıl 800 milyar dolar ile tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Bu rakamların 2020-21 için önemli ölçüde daha düşük olması beklenirken, 2019 gayrimenkulde daha fazla yatırıma yönelik uzun vadeli eğilimin altını çiziyor. Bir atasözü şöyle diyor: Ekim zamanı ziyaretçiler tek başlarına gelirler ama hasat zamanı kalabalıklar halinde gelirler.
Uzaktan çalışma, iş liderlerinin gayrimenkul varlıkları hakkında düşünme biçimlerine meydan okudu. Ofisin, insanların işlerini yapacakları bir yer olmasından çok, önemli bir stratejik varlık olduğu düşünüyorum. Tüm işler uzaktan yapılamaz ve eminim ki birçok firma yine de yüz yüze çalışma ilişkileriyle desteklenen sosyal ve işbirliğine dayalı faydaları tercih edecektir. Ancak yarının ofislerinin fiziksel olarak çok farklı görüneceğine inanıyorum. Çünkü çok daha özel amaçlara hizmet edecekler, odak noktası ofis etkileşimlerinin kalitesini artırmaya geçecek.

Gayrimenkul firmaları Covid-19 krizinden çıkmanın yollarını ararken, normalliğe geri dönmenin daha fazla teknoloji kullanımı ve farklı düşünme yolları gerektireceğini fark edecekler. Çünkü piyasa tekrar yükseldiğinde gayrimenkulde de önemli bir teknolojik gelişme yaşanacaktır.

• Gayrimenkul sektöründe yenilik getiren AR / VR teknolojisinin kullanımı nasıl?

Dijital Dönüşümü benimsemeliyiz. VR ve AR teknolojilerini bir süre önce uygulamaya başladık ve pandeminin ilk aşamalarında, uluslararası alıcılara mülkler hakkında etkileşimli gösteriler sunduk. Müşterilerin daha ilgili olduğunu gördük. Bazıları bunu eğlenceli, bazıları ise büyüleyici buluyor. Potansiyel bir müşteriyle tamamen meşgul olduğunda, anlaşma yapmak için her zaman daha iyi bir şansın oluyor.

Açıkçası, gayrimenkul müşterilerinin çoğu satın alma ile ilgili nihai kararı vermeden önce daireleri şahsen ziyaret etmek istiyor. Pek değiştirilemese de, gayrimenkulde , artırılmış gerçeklik, insanların bir ilk fikir oluşturmasında gereken keşif ziyaretlerinin sayısını önemli ölçüde azaltabilir ve hem alıcıların hem de satıcıların süreci daha verimli ve kolay bir şekilde yönetmelerine yardımcı olurken maliyet verimlilik ve kullanıcı deneyim gibi birçok faydayı da beraberinde getirir.

Devam eden bozulma, teknolojinin gayrimenkulün değerini nasıl artırabileceğine daha keskin bir odaklanma getirmiştir. Bir organizasyon olarak, ekonomik bir yavaşlama durumunda da genel teknoloji yatırımlarımızı sürdürmeyi planlıyoruz.

Teknolojiye uyum sağlayan, dijitale geçen ve daha çevikleşen kurumlar gelecekte kazananlar olacak. Uzun vadede, gayrimenkul sürecini daha verimli ve kullanıcıları için daha iyi bir deneyim haline getiren kazanan çözümlere odaklanmaya devam edecekler. Kuruluşların emlak stratejilerini yeniden düşünmeleriyle, değer sağlamak, dünya çapındaki ev sahipleri ve geliştiriciler için en önemli öncelik haline geldi.

• Türkiye’deki gayrimenkullerin genel fiyatlarını makul buluyor musunuz? Konut sektöründeki fiyatlandırma politikalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türk gayrimenkul sektörünün talep etmenleri ikna edici. Genel fiyatlar makul. Ülkenin “kavşak” coğrafi konumu, kentsel yenileme ve geliştirme projeleri, inşaat sektöründeki gücü ve demografik avantajı Türkiye gayrimenkul piyasasını desteklemeye devam ediyor.
Perakende ve konut fiyatları için kira getirileri ve satış fiyatları artmaya devam ediyor. Türkiye, ulaşım olanakları, turizm ve eğlence imkanları ve kongre turizmi nedeniyle cazip kalacaktır. Ancak son zamanlarda faiz oranları ve ekonomik kısıtlama ekonomiyi etkiledi ve etkilerden biri de TL deki düşüş. İstanbul’daki konut talebinin çoğu, konut arzı yetersiz olan orta gelir grubuna yoğunlaşmaktadır. Yabancı yatırımcılar için bu, Türkiye’ye yatırım yapmak için daha güçlü bir durum oluşturuyor, cazip döviz fiyatları ve güçlü yerel talep yaratıyor. Fiyatlandırma politikalarını değerlendirmek için, mülkleri değerlendirirken oradaki uzman ekiplerle birlikte veri analizi ve endeks istatistiklerini araştırıyoruz ve değerlendirme raporları kullanıyoruz.

• Pakistan ve Türkiye arasında harika bir dostluk var, bunu nasıl yorumluyorsunuz ve bu konuda önümüzdeki 5 yıl için düşünceniz nedir?

Pakistan ile Türkiye arasındaki özel ve stratejik ilişki 1954’e kadar uzanıyor. Bu zamandan bugüne birçok kişi iki devlet tek millet diyor. Diplomatik ve askeri bağların son derece güçlü olduğunu ve örnek olduğunu düşünüyorum, ancak insanların insanlarla etkileşimi, ticareti ve ortak girişimlerin yetersiz kaldığını düşünüyorum.

Benim düşünceme göre ortak hedefler ve uyumlu bir vizyon “özel ilişkiyi” tanımlar. 2018 yılında kurduğum medya şirketim Sophisto (SGM), olumlu değişime katkıda bulunmak ve bunu sanat aracılığıyla sunmak için bir yolculuğa çıktı. “Sanat, ortak değerlerin ve kültürel mirasın paylaşılmasında en etkili yoldur”. Eyalet düzeyinde milletlerimiz için daha iyi, daha güvenli ve daha sürdürülebilir bir gelecek inşa etmeye devam ederken, hepimiz kendi rolümüzü oynayabiliriz.

Bu, Pak-Türk ilişkisini daha da güçlendireceğine inandığım alanlardan sadece biri, aktif olarak sınır ötesi paylaşım yapmayı, drama, film ve müzik alanlarında ortak prodüksiyonlar yaratmayı hedefliyoruz. Ekibimiz şu anda bu konuda iyimser, destekleyici ve heyecanlı olan oyuncular, yapımcılar, yayıncılar ve ilgili hükümetlerimizle görüşüyor.

İki ülke arasındaki ticaret diğerlerine göre oldukça düşük. Bu, altyapı, ağır makineler, inşaat ve turizmin yanı sıra geliştirmeyi düşüneceğimiz bir alandır.

• Son olarak BossLife okuyucularına ne söylemek istersiniz?

Bu röportajı okumak için değerli zamanınızı ayırdığınız için teşekkür ederim. Umarım beğenmişsinizdir. Türkiye’de çok az kaliteli iş ve yaşam dergisi var ve bence BossLife onlardan biri. Margaret Fuller, “Bugünün okuyucuları, yarının liderleridir” der. Hayatlarınız boyunca hepinize başarı ve sağlık diliyorum. Allah sizi her zaman korusun.