Bizimle iletişime geçin
UferPhile BOSSLIFE AD

Ekonomi

ATO Başkanı Gürsel Baran Uyardı: “E-Fatura, KOBİ’ler İçin Maliyet Tuzağına Dönüştü”

Dijitalleşme çağında işletmeler için kaçınılmaz hale gelen elektronik vergi sistemleri, KOBİ’ler açısından büyük bir yük haline geliyor. Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, e-fatura sisteminin özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler için ciddi maliyet sorunlarına yol açtığını belirterek, e-fatura hizmetlerine bir “üst fiyat sınırı” getirilmesi çağrısında bulundu.
Dijitalleşme Kâğıttan Pahalıya Mal Oluyor
Basılı faturadan dijital faturaya geçişin çevre dostu ve uzun vadede verimli bir sistem sunduğunu belirten Baran, kısa vadeli maliyetlerin ise işletmeleri zorladığını ifade etti. “Bugün geldiğimiz noktada, birçok işletmemiz için e-fatura, basılı faturadan daha pahalıya geliyor” diyen Baran, yazılım, mali mühür, entegrasyon ve kontör gibi giderlerin altını çizdi.
Kontör Fiyatlarına Yüzde 800’e Varan Zamlar
Baran, ATO üyelerinden gelen yoğun şikayetlere dikkat çekerek, dijital fatura kontör ücretlerinde kısa sürede yüzde 800–900 oranında artış yaşandığını vurguladı. “Üstelik sadece alıcıdan değil, satıcıdan da ayrı ayrı kontör kesiliyor. Bu durum, işletmelerimizin dijitalleşmeye değil, ek maliyetlere maruz kalmasına neden oluyor” şeklinde konuştu.
KOBİ’lerin Dijitalleşmesi İçin Fiyat Tavanı Şart
Baran, elektronik belge sistemlerinde hizmet sağlayıcıların uyguladığı serbest fiyat politikalarının, KOBİ’lerin dijital dönüşümünü sekteye uğrattığını ifade etti. “Eğer dijitalleşmeyi gerçekten teşvik etmek istiyorsak, bu hizmetlere makul sınırlar getirmeliyiz” diyen ATO Başkanı, fahiş fiyatların kayıt dışılığı körüklediği uyarısında da bulundu.
2025 Sonrası Zorunluluklar Genişliyor
Baran, brüt satış hasılatı 3 milyon TL ve üzeri olan işletmelerin e-faturaya geçişinin zorunlu olduğunu hatırlatırken, 31 Aralık 2025 itibarıyla 3 bin TL’yi aşan işlemlerin e-arşiv ile belgelenmesinin de yasal zorunluluk haline geleceğini hatırlattı. Bu kapsamın genişlemesiyle birlikte, daha fazla işletmenin dijital maliyetlerle karşı karşıya kalacağını vurguladı.
Bosslife Yorumu: Dijital Dönüşümde Sürdürülebilirlik Kriteri Olmalı
Dijital dönüşüm, sadece büyük şirketlerin değil, KOBİ’lerin de geleceği. Ancak bu dönüşüm ancak erişilebilir ve sürdürülebilir hale getirildiğinde gerçek başarıya ulaşabilir. ATO Başkanı Baran’ın çağrısı, dijitalleşmenin KOBİ’ler için bir fırsata değil, yük haline gelmemesi için kritik bir uyarı niteliği taşıyor.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Bir Cevap Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ekonomi

Boeing’in Türkiye’ye Güveni Tam: Tedarik Hacmi 2 Milyar Doları Aştı

Havacılık devi Boeing’in Türkiye’ye olan yatırımları ve iş birlikleri hızla büyüyor. Şirketin Türkiye ve Orta Asya Genel Müdürü Ayşem Sargın’ın açıklamalarına göre, Boeing’in Türk havacılık sanayisinden bugüne kadar yaptığı toplam tedarik hacmi 2 milyar doları aştı. Bu rakam, Türkiye’nin Boeing için sadece bir pazar değil, aynı zamanda kritik bir tedarik ve mühendislik üssü haline geldiğini gösteriyor.

Türk Havacılık Sektörü, Boeing’in Küresel Tedarik Zincirinde Kritik Rol Oynuyor

Ayşem Sargın, Boeing’in Türkiye’deki ilişkisinin 80 yılı aşkın köklü bir geçmişe dayandığını belirtti. 2017’de başlatılan Türkiye Milli Havacılık Planı (NAI) ile sanayi, teknoloji ve mühendislik alanlarındaki iş birliklerinin derinleştiğini vurgulayan Sargın, Türkiye’deki tedarikçi ağlarının 20’den fazla şirketi kapsadığını söyledi. Bu şirketler, Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Kayseri ve Eskişehir gibi önemli şehirlerde faaliyet gösteriyor.

Türk tedarikçiler, 737’den 787’ye kadar Boeing’in en yeni ticari uçaklarının yanı sıra Chinook ve P-8 gibi savunma platformlarına da parça sağlıyor. Boeing, Tedarikçi Geliştirme Programı ile Türk şirketlerinin küresel standartlara ulaşmasına destek olarak havacılık ihracatını artırmayı hedefliyor.

Mühendislik ve Eğitim Alanında Stratejik Yatırımlar

Boeing, Türkiye’deki varlığını sadece tedarikle sınırlı tutmuyor; aynı zamanda mühendislik ve genç yeteneklere de yatırım yapıyor.

  • Mühendislik ve Teknoloji Merkezi: 2018’de İstanbul Teknopark’ta açılan bu merkez, Boeing’in dünyadaki sayılı merkezlerinden biri. Yaklaşık 100 mühendisiyle küresel ürün geliştirmeye katkı sağlarken, Türkiye’nin gelecekteki havacılık liderliği potansiyelini de güçlendiriyor.
  • Newton Uçuş Akademisi: İstanbul’da kurulan akademi, 13-16 yaş arası gençlere STEM tabanlı havacılık eğitimi sunuyor. Tam hareketli uçuş simülatörleri ile donatılmış olan akademi, yeni nesil havacılık yeteneklerine ilham vermeyi amaçlıyor.

Sürdürülebilir Havacılıkta Türkiye ile Ortak Hedefler

Ayşem Sargın, havacılık sektörünün geleceğinde önemli bir yer tutan sürdürülebilir havacılık yakıtları (SAF) konusuna da değindi. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün getirdiği SAF zorunluluğunu çok önemli bir adım olarak değerlendiren Sargın, Türkiye’nin bu alanda kilit bir konumda olduğunu belirtti.

Boeing, Türkiye Sürdürülebilir Havacılık Platformu (TSAA) aracılığıyla yerli biyokütle potansiyelini değerlendirerek Türkiye’yi SAF üretiminde önemli bir ortak yapmayı hedefliyor. Sargın, yeşil hidrojen ve elektrikli uçuş gibi yeni nesil çözümlere de yatırım yaptıklarını ve bu alanda Türkiye ile iş birliklerinin devam edeceğini ekledi.

Okumaya Devam Et

Ekonomi

AJet’e İkinci Kez Uluslararası Ödül: Düşük Maliyetli Havayolları Kategorisinde Tek Türk Markası

Henüz genç bir marka olmasına rağmen AJet, uluslararası alanda büyük bir başarıya imza attı. Şirket, Los Angeles’ta düzenlenen APEX/IFSA Global Expo Fuarı‘nda “Dört Yıldızlı Düşük Maliyetli Havayolu” ödülüne ikinci kez layık görüldü. Bu ödül, AJet’i kendi kategorisinde ödül alan tek Türk markası yaptı.

Milyonlarca Yolcu Değerlendirdi, AJet Öne Çıktı

APEX ödülleri, dünyanın dört bir yanından yolcuların yaklaşık 1 milyon uçuş için yaptığı bağımsız değerlendirmeler sonucunda veriliyor. AJet, yaklaşık 600 hava yolu arasından sıyrılarak bu prestijli ödülü kazanmayı başardı.

AJet Genel Müdürü Kerem Sarp, ödülle ilgili yaptığı açıklamada, “İkinci kez bu ödüle layık görülmekten gurur duyuyoruz. Bu ödül, misafirlerimize sunduğumuz uçuş deneyiminin, konforun ve hizmet kalitesinin uluslararası alanda bir kez daha tescillendiğini gösteriyor,” dedi.

Sarp, uçuş emniyetine verdikleri öneme de değinerek, son 12 ayda 9 farklı ülkede 13 havalimanında 19 kez denetlendiklerini ve 0,30 SAFA (bulgusuzluk) puanı ile dikkat çekici bir sonuç elde ettiklerini belirtti.

AJet, geçen yıl kuruluşunun henüz 7’nci ayındayken de aynı ödülü alarak sektöre hızlı bir giriş yapmıştı. Bu ikinci ödül, şirketin başarısının tesadüf olmadığını kanıtlıyor.

Okumaya Devam Et

Ekonomi

OYAK Genel Müdürü Yalçıntaş, Renault’nun Bursa Üssünde İncelemelerde Bulundu: “Türkiye İhracat Merkezi Olacak”

OYAK Genel Müdürü Murat Yalçıntaş, Oyak Renault’nun Bursa’daki dev üretim tesisini ziyaret ederek, şirketin Türkiye ve küresel pazardaki hedeflerini gözden geçirdi. Ziyarette Duster, Clio ve Boreal modellerinin üretim hatlarını inceleyen Yalçıntaş, OYAK HORSE’un hibrit araçlar için geliştirdiği son teknoloji ürünü HR18 motoru hakkında da detaylı bilgi aldı.

Bursa, Avrupa’nın Önemli Otomotiv Üslerinden Biri

Murat Yalçıntaş, Oyak Renault’nun OYAK ve Renault Group ortaklığının gücünü vurguladı. Bursa’daki fabrikanın sadece Türkiye’nin değil, Avrupa’nın da en önemli otomotiv üretim merkezlerinden biri olduğunu belirten Yalçıntaş, tesisin üretim kapasitesi ve teknolojik altyapısının ülkenin sanayi gücünü temsil ettiğini söyledi.

Yalçıntaş, 1969’dan beri süren bu iş birliğinin, Türkiye’nin üretim yetkinliğini dünya standartlarına taşıyan ve yerli mühendislik gücünü küresel rekabetle buluşturan örnek bir model olduğunu ifade etti.

Hedef: Türkiye’yi İhracat Merkezi Yapmak

OYAK ve Renault Group’un 400 milyon Euro’nun üzerinde bir yatırım planladığını açıklayan Yalçıntaş, bu yatırımlarla Türkiye’yi Renault’nun en büyük ihracat merkezlerinden biri haline getirmeyi hedeflediklerini belirtti.

“Uluslararası 2027 Oyun Planı” kapsamında, 2027’den önce dört yeni Renault modelinin Bursa’da üretilmesi hedefleniyor. Bu planın ilk adımı Duster oldu. Ayrıca, Renault’nun en çok satan modeli Clio’nun altıncı nesli için de Bursa fabrikası üretim merkezi olacak. Yeni Clio’nun Türkiye’de geliştirilip üretilmesi de bu stratejinin önemli bir parçası.

OYAK HORSE: Renault Group’un İlk Hibrit Motor Üreticisi

Ziyarette Yalçıntaş’ın en çok dikkatini çeken noktalardan biri, OYAK HORSE’un başarısı oldu. Türkiye’de binek araçlar için motor ve vites kutusu üreten bu firma, şimdi de Renault Group’un ilk hibrit motor üreticisi unvanını taşıyor.

55 yılda 7.5 milyon motor ve 6 milyon vites kutusu üreten OYAK HORSE, yıllık üretim kapasitesini 470 bin motora ve 390 bin vites kutusuna yükseltti. Firma, son teknoloji HR18 motoru ile büyük bir başarıya imza attı. Bu motor ve yerli imkânlarla üretilen alüminyum motor bloğu, TEKNOFEST 2025‘te sergilenecek. 17-21 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek etkinlikte, OYAK HORSE mühendisleri motorun üretim aşamalarını ziyaretçilere tanıtacak.

Okumaya Devam Et

Trend Gönderiler